Sert kışlardan birini geçirdiğimiz bu günlerde, değerli bir büyüğümün bugünlere uygun iki paylaşımını yazıyorum bu hafta.
YOĞURTÇU
Osmanlı’da havanın aşırı soğuk olduğu bir günde, ermiş bir zat dışarıyı seyrediyormuş. Yoğurtçunun sesini duyup, hanımına “kap getir yoğurt alayım” der. Hanım “yoğurt var. İhtiyacımız yok” deyince, Mübarek de “Bizim ihtiyacımız yok ama yoğurtçunun ihtiyacı var ki bu soğukta sokaktan üçüncü geçişi…” der…
iyi insan olmak başkadır, insanlara iyiliği dokunan insan olmak daha başkadır.
Ne güzel hikaye değil mi? İnsanın içi ısınıyor. Rabbim soğukta olanlara, zorda olanlara, ihtiyacı olanlara yardım etsin inşallah.
diyor ki bu resimde de: Babalar soğuk görünür ama sıcaklığı, göçüp gittikten sonra bile hissedilir.
Bence babalar hep sıcak görünür. Onu biz soğuk algılarız. Anneler de babalar da çocukları için hep sıcaktırlar 🙂
Bir kaç haftadır yazmadığım için ufak bir iki paylaşım daha var, onları isteyen okusun:)
16 yıldır dünyayı gezen Zapp ailesi beni çok etkiledi, okumak veya izlemek isteyen
velespid.com/2016/02/03/zapp-ailesi/
Dünyayı yürüyerek gezen Angela Maxwell ile tanışma fırsatı bulduk, ondan bir iki notu okumak isteyen
velespid.com/2016/02/03/dunyayi-yuruyen-kadin/
adresinden ulaşabilir yazılara.